
Hanımın minik serçesi
Sevmek! Karşılık beklemeden hissedilen ama karşılığı mutlaka olan birşeydir!
Doğayı ve yaratılmışı sevmek, Allah'ı sevmektir!
Allah senden razı olsun minik!
Bizi gözet!
Olur mu?
Yazmasam deli olacaktım! (Sait Faik Abasıyanık)
Sevmek! Karşılık beklemeden hissedilen ama karşılığı mutlaka olan birşeydir!
Doğayı ve yaratılmışı sevmek, Allah'ı sevmektir!
Allah senden razı olsun minik!
Bizi gözet!
Olur mu?
Hastalanırdık ya hani!
Ateşler içinde...
Bir nine başımızı okşar yılların buruşturduğu elleri ile dudaklarında bir mırıldanışın belirsiz pıtırtıları...
Sonra elini bir daha sürer yüzümüze mırıldandığı kelimeleri yüzümüze üfleyerek.
Bir dua serinliği okşar yüzümüzü. İçimizi yakan kötülüklerin üzerine Yaradan'dan ödünç alınmış bir nefesin ferahlığıdır bu.
Tıpkı İda'dan aşağılara esen rüzgar gibi.
Her neyin uğruna kanat çırptı ise mutlaka hedefine vasıl olmuştur umarım. Olmadı ise bile en azından gayret etmiştir.
Yaz ortasına denk gelen yağmurlu zamanların ardından dallardan yapraklara, yapraklardan da meyvelere süzülen damlalar fondaki kontrastı yüksek gökyüzü ile çok güzel kareler veriyor.
Kuş fotoğrafçılarının youtube üzerinde paylaştığı videoların genellikle kış aylarında çekilmiş olmasının en büyük nedeni kuş gözlemlerinin bu aylarda daha kolay olması olsa gerek.
Halen penceremin altında o biraz hüzünlü ötüşlerini duyuyorum. Onları hep dinleyecek olmayı diliyorum. Etrafımızdaki bu beton cehennemi baskısına karşılık arka tarafta kalan ormanların yüzü suyu hürmetine ötmeye ve var olmaya devam ediyorlar.
Kabul etmek gerekirse aradaki kısa dinlenme molasına rağmen toplam yedi kilometrelik yürüyüşün ardından arabamızı park ettiğimiz yere dönüş biraz yormuştu. […]
Fotoğrafa merak sardıktan bir süre sonra çok uzun yıllar öncesinden daha lise yıllarından beri fotoğraf ile uğraşan eski bir dostuma telefon açıp kuş karelemek için lens modeli sorduğumda:
"Kuş pahalı iş! Girme!" demişti.
Park ve bahçelere insan eli ile de bol miktarda dikilmeye başlanmış.
Hiçbirinde doğanın içinde kendi başına topraktan fırlamış ve yaşamaya tutunmuş
Kara kışın buzu bile
Sürmedi sonsuza kadar
Bahara döndü sonunda
Filiz sürdü kar altından
Umudu kesme yurdundan
Uzun sürdü kış. Bahar gelsin diye çok bekledik. Kış da güzel ama… Bahardan çalmadığı zaman kış güzel. Kış zamanında güzel. […]
Onu ilk defa ocak ayında görmüştük. Pabuçderesi’nin kıyısındaki yüksek ağaçların üst dallarında dolanıyorlardı. Fark edebilmem pek mümkün değildi ama Allah’tan […]
Öksürüğü keser mi bilmiyorum ama Mart'ın ilk günlerinde etrafı baharı müjdeleyen renklere boyuyorlar
Her kısa seyahat sonunda defterimize ekleyebileceğimiz birkaç not biriktirmek kumbarasına bozuk para atan çocuk gibi keyif veriyor insana. Geçen hafta […]
Kızılağaç, kayın, köknar, meşe ormanlarının olduğu yerlerde şubat mart aylarında o güzel çiçeklerini açıyor.
Koruma altında olması gerekiyor ama...
Geçen haftadan küçük bir hesabımız vardı o arkadaşla.
Bu defa hava belki daha aydınlık, belki de o bize daha yakın ve en önemlisi belki de ben biraz daha ustaca fotoğraf çekebilirim. Kim bilir? Kısmet!
2018 yılında kaç tane fotoğraf çektim hiç bilmiyorum. Hafta sonları elime aldığım iki makinem ile ortalama olarak 150 defa deklanşöre […]
Yolda kar manzarası fotoğraflamak için epey oyalanmıştık zaten. Vakit geç olmadan ve henüz parlak bir güneş varken Mert Gölü sahilinde biraz yürümek ve rastlayabildiğimiz güzellikleri karelemek niyetimiz vardı.
Birkaç gün evvelden yağan karın Mahya'nın üstünde ve etrafında aynen durduğunu düşünüyordum. Kardan sonraki açık hava biz dahil birçok doğaseveri Mahya'ya çağırmış.
Fakirhanemizin çalışma odasındayız. Hanım yeni bir resim çalışması için şövalesinin başında… Bendeniz elime kağıt kalem mi, tablet mi yoksa devam […]
Poyralı’yı geride bırakıp Demirköy’e gidecek olan yol yıldız dağ silsilesi içindeki tepelere tırmanır. Henüz düzlük ovadaki yolda ilerlerken bu sıradağlara […]
Geride kalmakta olan yıl içinde boynuma fotoğraf makinesini asıp yollara düştüğümde bazı canlıların fotoğraflarını çekebilmek ciddi bir meydan okuma oldu. […]
Ne vakit ay geceleri gökte tepsi gibi olsa ben de cam önünde her defasında biraz daha güzel bir kare elde edebilmek için gerekirse uykusuz kalmayı göze alırım.
Her mevsim güzeldir ama sonbahar başkadır. Güz belki de güzel kelimesinin kısaltılmış hali. Bahara kadar en güzel veda…
70'li yıllarda TV'nin evlerde yeni yeni yaygınlaştığı yıllardı. Ekranlarda siyah beyaz tek bir kanal seyredilirdi.
Tam olarak Ara Güler'in o meşhur karesini çektiği yerde değilim belki. Yok! Kesinlikle değilim. Zaten elimdeki de Ara Güler'in makinesi değil. Zaten ben de Ara Güler değilim.
İğneada Longozu içindeki Hamam Gölü'ne giden patikayı takip ederek göle ulaşmak tatmin etmeyince uzaklardan gelen dalga seslerine doğru yola devam etmek...
İğneada longoz ormanları içindeki göllerden Hamam gölünü geride bırakıp orman içinden Karadeniz kıyılarına giden bir yol vardır. Kaybolmayı göze alarak bu yolda ilerleyin. Pişman olmazsınız.